1.Böceklerde Göz:
Böcekler parçalara ayrılmış göz yapıları nedeniyle insanlardan farklı görme yeteneğine sahiptir. Görme algılarının harekete duyarlı olması ve renkleri ayırt etme yetenekleri bulunması nedeniyle diğer canlılar kadar güçlü görüşe sahip değildir. Böcekler genellikle büyük bir çift birleşik göz ve 3 adet basit göze sahiptir . Böceklerdeki her iki göz tipinin de görevi ışık ve hareketi algılamaktır . Basit gözler küçük ve yuvarlak olup, sadece ışığı ayırt etmektedir. Birleşik gözler ise basit gözlere oranla daha karmaşık ve büyüktür. Her birinin beyne bağlı özel merceği ve ışığa duyarlı hücreleri bulunmaktadır.

1.1. Basit göz:
Böceklerde basit gözler “kornea”, “korneagen tabaka”, “retina”, “pigment hücreleri” ve “merkezi sinir bağlantıları” gibi 5 ayrı kısımdan
oluşmaktadır.
1.2.Birleşik göz :
Böceklerde yüzlerce bal peteğinin birleşimi şeklinde görünen birleşik gözlerde her petek, mozaik gibi görüntünün bir parçasını oluşturur. Böceklerde birleşik gözler herbiri ayrı bir reseptör olarak çalışan ommatidia dediğimiz yüzlerce lensle kaplı optik birimlerden oluşur. Birleşik gözde oluşan görüntü, ard arda duran noktaların algılanması şeklinde olup, her nokta bir ommatid tarafından mozaik gibi algılanır. Ommatid sayısı arttıkça görüş keskinliği de artar. Farklı yöne bakan gözlerin herbiri görüntünün farklı bir bölümünü üstlenir .
2.Böceklerde Görme:
Görme fotokimyasal bir süreçtir. Işık enerjisinin kimyasal enerjiye dönüşmesi, gözün iç arka tabakasında elektrik uyaranı olarak göz siniri aracılığıyla beynin arka tarafına ulaştırılmasıyla gerçekleşir. Görme duyusu; ışık, şekil, renk, hareket ve derinlik gibi çok çeşitli özelliklerin toplamıdır. Işık parçacıkları rhabdome üzerinde retina tarafından yakalanır. Retina, protein içeren opsin denilen bir zara bağlıdır. Bu komplex rhodopsin olarak adlandırılır. Retina şekli değiştiğinde rhodopsin ve opsinden ayrılmakta ve sinir hücrelerini tetikleyerek beyne sinyal gönderilmesini sağlamaktadır.
2.1. Renk görüşü:
Böceklerin de beslenmek, korunmak ve birbirlerini tanımak için renk ve şekilleri algılamaları gerekir. Bazı bitkiler böcekleri çekmede ve çiçeklerde tozlaşmayı sağlamada UV ışığı ve diğer özel renkleri yansıtmak için benzersiz tasarlanmış ve renklenmiştir. Birçok böcek insanınkinden daha geniş bir renk spektrumuna sahiptir. Bu yelpaze ultraviyoleden (arılarda) kızıl ötesine kadar (bazı kelebek ve böceklerde) değişir .
2.2. Ultraviyole görüş :
Böceklerdeki yanardöner kornealar bazı renkleri geçerek diğerlerini yansıtır. Bu renk kapasitesini farklılaştırmak ve uzatmak için böcek, reseptörlerine izin verir. Bu etki böceklerin UV ışığını insanlardan daha net görmesine yardımcı olur .

2.3. Flicker etki (Titreme etkisi):
Böceklerdeki birleşik gözlerin hareket algılamalarındaki mükemmellik flicker etkiden kaynaklanmaktadır. Bir nesne, böceğin görüş alanı boyunca hareket ettikçe ommatidia açılıp kapanır. Ortaya çıkan titreme etkisiyle böcekler hareket eden nesnelere daha hızlı tepki verir. Balarılarının hareket eden çiçekleri daha fazla ziyaret etmeleri titreme etkisi nedeniyledir .
3. Böceklerde Göz ve Görme Çeşitliliği:
Dünyada zengin tür çeşitliliği ile bilinen böceklerin görme keskinlikleri de birbirlerinden farklıdır. Birçok böcek inanılmaz parlak ışık ve renk görüşüne sahip olduğu halde bazıları renk körüdür. Kırmızı rengi göremeyen arılar cisimleri sarı, yeşil ve mavi renkte görmekte ve ayrıca ultraviyole ışınlarını da görme yeteneğindedir. Balarılarının detay görme yeteneği birçok omurgalı hayvandan oldukça zayıf olup, insan gözünün 1/60’i kadardır. Yani aralarındaki mesafe 60 m olan iki nesne, bir balarısı tarafından sadece 1 adım uzaktaymış gibi görür. Düşük açılarda atmosfere giren ışık polarize olur, bu durum titreşimli dalgaları kısıtlayarak balarılarının polarize ışığı algılamasını sağlar. Gökyüzündeki görülebilir ışığın polarizasyonunu hissedebilme özellikleri balarılarına eşsiz bir iletişim yeteneği katar. Polarize ışığı algılayarak kazandığı yön duyusu ile yönünü güneşe göre tanımlayıp dans ederek kovandaki diğer arılara besinin yerini uzaklığını gösterir. Ayrıca kovandayken yoğun nektarın yerini anlatmak için dairesel bir dans ile iletişim kurar .
Böcek gözlerinin odaklanma özellikleri ve uzun görüşleri olmadığı halde kelebekler, birkaç metre uzağı görme yetenekleri nedeniyle en ileri görüşe sahip böcek grubudur . Kelebeklerin besin bulmak, hayatta kalmak ve üremek için geniş renk spektrumuna ihtiyaçları vardır. Bazı kelebekler çiçeklerden yansıyan UV ışığı bazıları ise insanın renkleri görme sınırlarının ötesinde yakın-kızılötesi ışığı görebilen geniş renk görüşü spektrumuna sahiptir. Gözleri çiçeklerdeki ince desenleri görmek ve diğer kelebeklerle birlikte sırayla uçmak için yeterli çözünürlüğe sahiptir. Bazı kelebekler nesnelerin ayrıntılarını 30 mikron’a kadar görürken insanlar sadece 100 mikron aralığında görebilir. Bunun nedeni göz odak uzaklığındaki geniş farklılıktır. Kısa odak uzunluğuna sahip kelebeklerin gözleri insan gözünden daha yakın odaklama yeteneğindedir. İnsan gözü daha geniş bir alan üzerinde daha uzun mesafeyi kelebeklerin gözünden daha iyi odaklayabilir.
Kınkanatlı böcekler daha ileri optik tasarımı olan ve ışığı kıran gece gözlerine sahiptir. Bu özellikleri nedeniyle kınkanatlı böceklerin gece görüşü ve orman yangınlarını algılama yetenekleri bulunur .
Sineklerin çoğunda gözler başın büyük bir kısmını kaplar. Gözlerin büyüklüğü ve yeri, familyaya ve eşeylere göre değişir. Dişilerin birleşik gözleri alında oldukça ayrı olup, erkeklerde birbirine değer. Gözlerin rengi kırmızıdan koyu kahverengiye değişir ve bu renkler bordo, koyu yeşil, kırmızı bantlarla bölünerek güzel bir tasarım oluşturur. Sineklerde görme oldukça gelişmiş olup her bir fotoreseptörün görüş alanı yanındakiyle % 90 örtüşerek ışığı iyonik akıma dönüştürür.
Mağaralarda yaşayan türlerde birleşik gözler körelmiş olup, üçgen şeklinde dizilmiş üç nokta göz sadece ışığı algılar, ancak şekilleri göremez .
Karasineğin ortalama 400 bin ommatid’den oluşan mükemmel bir görme mekanizması bulunur. Her ommatidin yüzü farklı bir yöne dönük olduğundan ayrı bir noktayı görür ve bu görüntü beyinde biraraya getirilerek anlamlandırılır. Yani her ommatid bir gözün bütün özelliklerine sahiptir. Hatta bu özellik sayesinde bu böcekler arkalarını dahi görebilir. Genellikle koyu gri ve siyah olan karasinekler, sahip oldukları kırmızı birleşik göz yapısı ile dikkat çeker. Bu türlerde gözler yaklaşık 4000 ommatidiumdan oluşur. Küçük olduklarından ve 2 mm yakınındaki bir cismi net olarak görebildiklerinden ayrı bir merceğe ihtiyaçları yoktur. Bu gözlerin bir üstünlüğü de görme hızlarıdır. Karasineğin iki gözündeki toplam duyu hücresi sayısı 48.000 olup, saniyede 100 görüntü algılar. İnsan gözü saniyede 20-50 açık-koyu renk değişimini farkedebilirken, karasinekte bu, saniyede yaklaşık 200 defaya çıkar .
Yusufçukların ileri geri uçarken görmelerini sağlayan, geniş açılı bir görüntüye sahip kompleks birleşik gözleri bulunur. Tıpkı diğer böcekler gibi gözler vücut oryantasyonunu değiştiren konuma sahiptir. Yusufçukların birleşik gözlerinden her biri yaklaşık 30.000 göz sensöründen oluşur. Bu yüzden gözleri birçok böcekten daha iyi görme çözünürlüğüne sahiptir. Avcılığa ve aktif yaşama adapte olduklarından oluşum ve hareketleri görme özellikleri dışında uçarken avını yakalama sırasında yakın çevresinde detaylı bir görüşe de sahiptir.